Edirne
Konakları ve Evleri
Taş duvar ve sıvayla örülmüş ahşap
iskelet sistemleri ile yapılırdı. Bu evler genellikle yanındaki daha yümsek
saçaklara çift eğri öğe ile bağlanan bir çatıyla örtülü, az derinde kalan locanın
içine yerleştirilmiş merkezi girişi ile kusursuz bir simetriye sahiptir. Balkan
Yarımadasının hemen her tarafında en küçüğünden en gösterişlisine kadar bütün
evlerde "hayat" denilen bölümler vardır. Oda kapılarının açıldığı yer
olan bu bölüm, doğrudan evin bahçesine bakan yönde 1,5 - 2 metrelik direkler
üzerine dayandırılmıştır. Hayatların sonunda bir basamak yükseklikte dört köşe
bir kısım ayrılarak, tahta sedirlerle çevrilirdi.
Evin harem ve selamlıklarında büyük
kapıların açıldığı bahçı kısımları olan avluların uygun bir yerinde mermer bir
çeşme bulunurdu. Bazı evlerde avluların ortasında küçük havuzlar, üzerine asma
sardırılmış çardaklar vardı. Harem ve Selamlık avlularından birbirine geçilecek
küçük kapı bulunurdu. Geçiş yolları üzerinde bulunan kentin gelişme döneminde
hem artan ekonomi ve ticaret yoğunluğunu karşılamak hem de cami ve imaretlere
gelir sağlamak amacıyla bir çok han, bedesten ve çarşı inşa edildi.
1417 - 1418
yılları arasında Çelebi Sultan Mehmet tarafından Mimar Alaeddin'e Eski Cami'ye
vakıf olarak bir bedesten yaptırıldı. 1569 yılında Hersekli Semiz Ali Paşa'nın
Mimar Sinan'a yaptırdığı Ali Paşa Çarşısı yüzotuz dükkandan oluşmaktaydı. Çarşı
üç yüz metre uzunluğunda olup, altı kapılıydı. 73 kemerli, 255 metre
uzunluğunda, 124 dükkandan oluşan Arasta, Sultan III.Murat tarafından Selimiye
Camisine vakıf olmak üzere Mimar Davut Ağa'ya yaptırıldı.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder